SAFFET EMRE TONGUÇ İLE URLA’DA SONBAHAR
Şimdi yola çıkma zamanı...
Yazdan kışa dönen mevsimin, göz alıcı manzaraları eşliğinde güzel bir yolculuğun ardından Urla’ya varıyorum. Ertesi gün eşsiz keşif gezime başlayacağım için heyecan ve mutlulukla uykuya dalıyorum.
Urla Bağ Yolu: Üzümün Hikâyesine Yolculuk
Bağ yoluna doğru yaklaştıkça içim içime sığmıyor. Zeytin ağaçlarıyla çevrili yollardan geçiyor, tertemiz havayı içime çekerek ilerliyorum… Ve en sonunda, yol boyunca heyecanla beklediğim tabelayı görüyorum. Burayı ziyaret ettiğinizde, sanki İtalya’nın ya da Fransa’nın küçük bir kasabasındaymışsınız gibi hissedeceksiniz.
Bağ yolunda her bağ evi aynı zamanda eşsiz bir yol. Üzümün izinden ilerliyor ve en sonunda aşık olacağınız bir manzarayla karşılaşıyorsunuz.
Urla’nın son yıllardaki hızlı yükselişine en çok katkı sağlayan şey; tartışmasız, Bağ Yolu!
Urla’da yaşayan butik üreticilerin bir araya gelerek, ‘Urla Bağ Yolu’ adıyla ortaya çıkardıkları proje; güçlü bağcılık ve zeytincilik geçmişiyle dikkat çeken bu değerli yeri, gastronomi anlamında hak ettiği noktaya taşıyabilmeyi amaçlıyor.
Urla Bağ Yolu dünyaca ünlü Bordeaux, Toscana ve Napa bağ rotaları benzeri rotalardan birisi olabilecek üzüm bağlarına ve şarap üretim evlerine sahip bir yol.
Tarihten Gelen Bir Değer: Bağ Bozumu
Sonbaharın göbek adı bağ bozumu burada! Çiftçiler, üzüm üreticileri ve bağ evi sahipleri için yılın en önemli dönemi…Yıl boyunca sarf ettikleri emeklerin taçlandığı bir festival! Hasat başlar ve yılın mahsulleri şarap yapılmak üzere toplanır. Ardından yemekler yapılır, yenilir, içilir, eğlenilir. Bağ bozumu şenlik demek, mutluluk demektir.
Gün sonunda; yıllardır bu işe emek veren değerli insanlarla buluşmak, bağ bozumunu ve şarap yapımını bir de onlardan dinlemek ve gün batarken üzüm bağlarının göz alıcı manzarasına karşı tadım yapmak, hem mutluluk hem de gurur veriyor.
Lezzetin En Özel Durağı: Ege Mutfağı
Ve gelelim Urla’nın Türkiye’nin gastronomi cenneti olarak anılmasını sağlayan fine food restoranlarına!
Çeşit çeşit Ege otları, taptaze deniz ürünleri ve özel sızma zeytinyağlarıyla ünlü olan bölge mutfağının, fine dining ile buluştuğu yemekler ve mezeler, damaklarda adeta festival etkisi bırakıyor.
Mevsimin yerel otlarıyla hazırlanan mezelerin yanında, özel baharat karışımlarıyla saatlerce marine edildikten sonra servis edilen balıkları, mutlaka denemenizi öneririm.
Geçmişten Günümüze Urla’da Yaşam
Urla pek çok sanatçıya da ev sahipliği yapmış, ilham veren bir yer.
Efkarlı şarkıların efsane sesi Tanju Okan’dan hiciv ustası Neyzen Teyfik’e, Nobel ödüllü ünlü Yunanlı şair Yorgo Seferis’ten edebiyatımızın ölümsüz yazarlarından Necati Cumalı’ya kadar pek çok isim Urla’da yaşamış.
Necati Cumalı’nın en önemli eseri olarak belirtilen “Susuz Yaz” hem Urla’da yazılmış hem de filmi burada çekilmiş. Hatta Necati Cumalı adına açılan bir müze ve anı evi de Urla merkezde yer alıyor.
Ben de bu kadim ev sahipliğini hissetmek ve yeniden yaşamak için Karaburun Koyu’nda bir otelde konaklamayı karar verdim. Hem tarihin izlerini hem de günümüzde de yaşamaya devam eden güzelliklere yerinde şahit olmak için eşsiz bir fırsat. Aynı zamanda Karaburun Koyu’nda her bütçeye uygun birçok butik otel bulmanız da mümkün.
Sanat Dolu Bir Köşe: Urla Sokakları
Sanat denince Urla Sanat Sokağı’nı da görmeden dönmek olmaz! Sanat Sokağı, Urla’nın merkezinde pek çok sanatçının el emeği göz nuru işlerini yapıp sattığı çok keyifli bir sokak.
Yazın kalabalığı bitmiş, herkes tatilini bitirmiş ve şehre dönmüşken, mevsimin en son ve en güzel denizinin keyfini çıkarmanın tam da vaktidir…
Denizin Eşsiz Daveti
Bodrum Koyu’ndan Aydilek Koyu’na, Kum Denizi Plajı’ndan Deniz Yıldızı Plajı’na; Urla’da denize girebileceğiniz pek çok koy ve plaj var.
Ayrıca kite surf yapmayı seviyorsanız, mutlaka Gülbahçe’ye uğrayın derim; Akyaka’nın kalabalığından kaçan pek çok kite surf okulu buraya taşındı.
Urla’nın hatta dünyanın en ilginç köylerinden biri olan Barbaros Köyü’ne yaptığım ziyaret ise bambaşkaydı.
Köyün felsefesi; doğal dokuyu bozmadan gelenekleri canlandırmak, üretim gücünü ortaya koymak ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak. Bu köyde tam anlamıyla kadın gücü hakim. Neredeyse tüm restoranlar ve dükkanlar kadınlar tarafından işletiliyor.
Aman dikkat edin, köylüler tarafından hazırlanan korkuluklar her yerde karşınıza çıkabilir.
Şaka bir yana her Eylül bu korkulukların festivali yapılıyor köyde. Ayrıca ‘Çatkapı’ ibaresi gördüğünüz evlere çatkapı uğrayıp, yöreye özgü lezzetleri de tadabilirsiniz.
Pirelli sonbahar rotamız Urla’da yepyeni yollar, büyüleyici yerler ve ilk defa denediğimiz lezzetler keşfettik. Yepyeni bir mevsimde, yepyeni bir rotada buluşmak üzere…
Saffet Emre Tonguç Hakkında
1966 yılında Çorlu’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesinde Turizm ve Otel Yöneticiliği ile Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümlerinde öğrenim gördü. Şimdiye kadar 130 ülkeye seyahat etti ve yaklaşık 1.400 şehir gördü.
Yazar, profesyonel konuşmacı ve TV programcısı olarak yürüttüğü çalışmaları ile birlikte turizmi keşif duygusuyla birleştirdiği özel rotalara turlar düzenleyerek profesyonel rehberliğe devam ediyor.